Ana içeriğe atla

Sahra

Bu Blogda Ara

Sapanca

tarih: Şubat 10, 2013

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

DSCN0001

Sıcak yaz günlerini hatırlayarak yağan yağmurdan daha fazla zevk alalım. Devamı Mesirede

Bağlantıyı al
Facebook
Twitter
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar

Yorumlar

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Gezmesen de Dünyayı Yine Gör Konyayı

Gez Dünyayı Gör Konya'yı demiş atalar. Güzel de söylemişler ama herkes için geçerli olmuyor işte. Baktık Dünyayı gezmeyi beklesek çook uzar bu iş gidip gördük Konya'yı. Anadolu için medeniyetler beşiği denir. Konya milattan önce Hititlerden başlayarak günümüze kadar 11 büyük medeniyete tanık olmuş güzel şehirlerimizden. Asırlarca yerleşim merkeziymiş ama müslümanlar için en popüler olduğu dönem Selçuklu dönemiyle başlamış. Hal böyle oluncada Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin en güzide örneklerini saklamış koynunda büyük bir özenle bugüne dek. Benim vaktim çok kısıtlıydı. Ama hayatın her anı bize bir derstir. Buradan aldığım ders; Konya 36 saatte gezilecek ve doyulacak bir şehir değil. Benim için ülkenin her yanı birdir doğudan batıya. Ama bazı şehirler içerdikleri tarih dokusuyla bir adım öndedirler gönlümde. Ki Konya da bunlardan biri. Yani Konyalılar rahatlıkla " Övünmek gibi olmasın ama Konyalıyım" diyebilirler. Yine 36 saatte bir şehrin halkının tüm kar

Kolay Kısır

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bulgurla yapılan yemek çeşitlerini yazacak olsak sanırım bir blog dolar. Hepsini bulmak, denemek uzun iş. Fakat kısır zannedersem ülkemizin her köşesinde yapılır. Hanımların gün ikramı olarak, lokantalarda açık büfelerde salata olarak mutfağımızda demirbaşımız haline geldi. Hal böyle olunca da çeşitli yapım şekilleri oluşuyor. Kolayı, zoru, pişmişi vb. Zorunu yazmıştım yoğrularak yapılıyor yaklaşık bir saatinizi alıyor. Bugün pratik olanını ekleyeyim; Malzemeler; 500 gr. çiğ köftelik bulgur 2 su bardağı kaynar su 2 domates 1 büyük kuru soğan 2 salatalık 15 tane kornişon turşu 1 demet maydanoz 1 demet yeşil soğan ½ demet nane 1 yemek kaşığı domates salçası 2 yemek kaşığı biber salçası 1 yemek kaşığı tuz 1 yemek kaşığı isot 2 yemek kaşığı pul biber 1 yemek kaşığı sumak 1 tatlı kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı kimyon 1 çay kaşığı köfte baharı 1 limon suyu 1 çay bardağı nar ekşisi ½ çay bardağı sumak ekşisi 1 su bardağı zeytiny

Annemsiz Kırk Gün

Anneciğim sana geldik. Tam kırk gün oldu bugün. Gül yüzünü görmeyeli. Tam kırk gün oldu incecik sesini işitmeyeli. Işığımız söndü annem! Günümüz gece oldu! Nefesin, bakışın ve gülüşün eksik evimizde. Eksiğimize kavuşalım diye geldik bugün yine. Dua ederken bizim göz yaşımızdan önce yağmur yağdı toprağına. Toprağını kıskandım ben sarılamazken o sarılmıştı sana. Taşlara imrendim ben eve dönerken onlar seninle kaldılar. Alışmanız lazım hepimiz kaybettik annemizi dedi bazı arayanlar ya da aramayanlar. Hatta tevekkülümüzü az bulup azara geçenler oldu. Haklılar mı diye düşününce cevabı buldum; Ben sadece annemi kaybetmedim. Hazreti Ali buyurmuş ki; Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. Ben bütün harfleri öğretenimi kaybettim. Nasıl mı? Şöyle; Ben sadece üç çocuk annesi bir anneyi değil arkadaşlarının çocuklarını çocuklarından ayırmayan kendi evlatları için istediğinden fazlasını onlar için isteyen bu yüzden yüzlerce çocuğu olan bir anneyi kaybettim. Ben bir arkadaşı ya da akr

Blogger tarafından desteklenmektedir