İster İstanbul'da oturun, ister İstanbul dışında, ister muhafazakar takılın, ister tiki Eyüp'e bir kez gitmeden ölmemeli insan. Eyüp semti bana ölümle hayat arası bir köprüyü hatırlatır. Uzaktan Haliç göründüğü zaman içiniz kıpırdanmaya başlar. O maddi ve manevi güzellik sizi büyülemeye başlar. Zaten yaşınız 20'lileri geçmiş ve İstanbul'da oturma sürenizde buna paralel bir süreyi doldurmuşsa sevdiklerinizden birileri mutlaka orada yer edinmiştir. Yok edinmemişse Eyüp Sultan Hazretlerinden daha yakını mı var girer ziyaret edersiniz. Misafirperverlik o mübarek insanın en güzel makamlarından biridir ki Sevgili Peygamber'imizi Medine'ye hicret ettiği zaman evinde misafir etmiştir. Böylesine güzel bir insanı misafir eden insanın misafiri olmaktan güzeli var mı? İçinizde bir garip bir hüzün hissedersiniz zira İstanbul kuşatmasında vatanından uzakta şehit düşmüştür mübarek. Ama an be an nur yağar sanki bu güzel mekana anlatmakla olmaz yaşanmalı.
Bu karelerde arefe sabahı Eyüp Sultan Camisinde saf tutmak isteyen, ilk ziyaretini ilk duasını orada yapmak isteyen güzel insanlarn ihlası ve coşkusu var.
Yavaş yavaş gün ağarmaya başlarken yürümeye devam ediyoruz. Bu güzel yerdeki kedi sayısı Türkiye'deki kedi sayısına eşit olabilir. Bir meraklısı aşağıdaki ama hızlı yürürken çektiğimden şekli bozulmuş kediciğin.
30 seneye yaklaşan Eyüp Sultan ziyaretlerinde turist kafilelerini yukarıya çıkarken görür lakin zerre merak etmezdim. Arada dizilerde görür olduk Pierre Loti nam bir yer var tam tepede. İtiraf ediyorum hiç araştırmamışımda, insan bu nedir? der iki google sayfasını tıklar. Kendime göre bir hayal kurmuşum herhalde İstanbul'a gelen misyonerlerden biridir ölmüş turistlerde ziyaretine gidiyor. Ötesi yok! Çoğunluk benim kadar meraksız değildir genel kültür falan kuvvetlidir da bilmeyenler için yazayım dedim. Mezar falan hak getire. Öyle değilmiş efenim buralardan bir Pierre Lotti geçti demiş ismini koymuşlar güzelim tepeye. Neyse bana göre değil tarihe göresi; Asıl adı Louis Marie Julien Viaud Fransız asıllı yazar. Protestan bir aileden gelen Pierre Loti Fransız Deniz Kuvvetlerine girmiş ve bir sürü rütbeye kavuştuktan sonra İstanbul'a gelmiş kendi devletinin gemisiyle görevli olarak! Bizde misafir önemli ağırlamışlar, yedirmişler, içirmişler. Sonra memleketine dönünce vazifeli olarak kaldığı dönemde Osmanlı Türkiyesini çok sevdiğini belirtir bir iki kelam eklemiş kitaplarına. O saatten sonra kendisini "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi " ilan etmişiz bizden iki satır iyi bahsettiği için. Adına dernekler kurulmuş falan filan. Ayrıca bu güzelim ve muazam tepeye Pierre Loti adı verilmiş.
Tepeye çıkıp Haliç'e baktığınızda tarihe mal olmuş bütün Altın Boynuz ayaklarınızın altında. Her neyse bendeniz o muhteşem manazarayı görünece bir çok insanın nutkunun tutulduğuna eminim.
Şaşkınım zira yapılan 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim adı verildi diye kıyamet koparan insanlar var da neden bunca senedir bu tepenin adından rahatsız olan yoktur? Arkadaş biri 600 süren bir imparatorluğa padişahlık yapanlardan biri üstelik üzerinde oturduğumuz toprakların bir kısmının fethinde bulunmuş diğeri iki -üç satır yazı yazmış. Ondan da geçtim bizim şair ya da yazarlardan Fransa'yı övenlerin ismi Fransa'da böyle tepelere bayırlara verilir mi? Hani Servet-i Fünûncular, Jön Türk takımımız Fransa yer Fransız içer af buyrun Fransızca kusarlar. Misal var mıdır Fransa'da Tevfik Fikret tepesi? Ya da Ahmet Rıza sokağı? Bu ne engin vefadır bizdeki? Takıldım kaldım! Yoksa ben isme takılmam köprüleri öyle isimleriyle andığım falan da yok. 1. Köprü, 2. Köprü bir diğeri yapılsa ona da 3. köprü diyeceğim ki halkın çoğu da öyle haber spikerleri hariç.
Neyse isimden geçtim beraber gittiğim arkadaşlar biz orada çay içeceğiz dediler. Her buluştuğumuzda benim diyet hikayelerim, ayak ağrılarım bıktırdı bir kere de ben onlara uyayım dedim. Turistlerin akın akın gittiği o tepedeki çay bahçesi 4.sınıf diyebilirim. (Gideli 2 sene doldu belki elleri değmiş değiştirmişlerdir )Birisi çay aldı diğeri bende simitleri alayım dedi garsona söylediğimizde gidip kendiniz alacaksınız cevabını aldık. Gittik aldık eskimiş ve köhnemiş masalarda, eskimiş örtülerde o muazzam manzaraya karşı çaylarımız içip çeyrek simitlerimizi yedik ve dönüşe geçtik.
Bu kadar mıdır Eyüp ? derseniz ...Yok! Anlatmakla bitmez Eyüp semti bir derya. Eyüp Sultan Hazretleri bu deryanın kaptanı gibi olduğundan ben oradan başladın anlatmaya. Yoksa İstanbul'un her semti bir Anadolu şehrinden daha büyük. Ona keza tarihi ve manevi özelliklerini anlatmak benim kalemimin haddi değil.
Ez cümle; İmkanı varsa Eyüp'e bir kez gitmeden ölmemeli insan. Ölüncede gidiliyor bir ihtimal ama ihtimal.
Notcuk; Soluk olan fotoğraflar teleferiğin camından çektiklerim.
Bu karelerde arefe sabahı Eyüp Sultan Camisinde saf tutmak isteyen, ilk ziyaretini ilk duasını orada yapmak isteyen güzel insanlarn ihlası ve coşkusu var.
Yavaş yavaş gün ağarmaya başlarken yürümeye devam ediyoruz. Bu güzel yerdeki kedi sayısı Türkiye'deki kedi sayısına eşit olabilir. Bir meraklısı aşağıdaki ama hızlı yürürken çektiğimden şekli bozulmuş kediciğin.
Cami avlusuna mekan tutmuş kuşlara yem atmak 2. vazifenizdir. Sonra
düğün ve sünnet konvoylarına yol vermelisiniz onlar en özel günlerinde
bu mübarek yeri ziyaret etmek istemişlerdir. Bu ziyaretçilerin sayısı
epeyce kalabalıktır. Öyle ki vakit ve ihtiyacınız varsa sünnet ve düğün
kıyafet modelleri seçebilirsiniz. Ramazan yakınsa veya Ramazan
ayındaysanız şehir dışından gelen ziyaretçiler otobüslerle
gelmişlerdir. Ziyareti bitip çıkan semtin piyasasına yüklece bir meblağ
bırakıp ekonomiyi canlandırır. Tesbih, takke, kolye, yüzük, taş
alımından başlar gıdaya doğru yol alır.
Hiçbir şey yemeyen illa ki bir Eyüp simidini almadan binmez otobüsüne. Bu akını izlerken yanınızdakiler mutlaka omuzunuza dokunmalı mı yoksa bana ait bir özellik mi bilmem birisi uyarmadan yürüyemem.
Sonra çevrede bulunan kabirlerden başlarsınız ha bu arada benim gibi şaşkınlığa düşersiniz. Çünkü sırf bir dizide adı geçtiği için ziyaretçisi çoğalan Osmanlı dönemi şeyhülislâmlarından birinin Türkçe yazılı adı pırıl pırıl parlatılmış ama kabrini böyle çöp içinde görebilirsiniz. İsmini parlatacağınıza etrafını temizleyeydiniz der devam edersiniz.
Yukarılara doğru çıkarken ibretlik nasihatleri okursunuz duvarlarda. Lakin ben en ibretlik yazıyı bir islam alimini sadece yazar olarak tanıtan aşağıdaki isim levhalarında gördüm. Şayet sizde görürseniz Allah islah etsin sizi diyerek içinizde hasreti büyüyenleri ziyaret edersiniz.Yukarı doğru yürüyerek çıkmakta benim gibi zorlananlardansanız teleferik hayat kurtarıyor zira arabaya park yeri bulmak zor, sokaklar dar. Eyüp yukarıya ulaşıp aşağıya baktığınızda sanki bir mevtalar ülkesidir.
Hiçbir şey yemeyen illa ki bir Eyüp simidini almadan binmez otobüsüne. Bu akını izlerken yanınızdakiler mutlaka omuzunuza dokunmalı mı yoksa bana ait bir özellik mi bilmem birisi uyarmadan yürüyemem.
Sonra çevrede bulunan kabirlerden başlarsınız ha bu arada benim gibi şaşkınlığa düşersiniz. Çünkü sırf bir dizide adı geçtiği için ziyaretçisi çoğalan Osmanlı dönemi şeyhülislâmlarından birinin Türkçe yazılı adı pırıl pırıl parlatılmış ama kabrini böyle çöp içinde görebilirsiniz. İsmini parlatacağınıza etrafını temizleyeydiniz der devam edersiniz.
Yukarılara doğru çıkarken ibretlik nasihatleri okursunuz duvarlarda. Lakin ben en ibretlik yazıyı bir islam alimini sadece yazar olarak tanıtan aşağıdaki isim levhalarında gördüm. Şayet sizde görürseniz Allah islah etsin sizi diyerek içinizde hasreti büyüyenleri ziyaret edersiniz.Yukarı doğru yürüyerek çıkmakta benim gibi zorlananlardansanız teleferik hayat kurtarıyor zira arabaya park yeri bulmak zor, sokaklar dar. Eyüp yukarıya ulaşıp aşağıya baktığınızda sanki bir mevtalar ülkesidir.
Ama iki adım ötesinde insanlar koşturmaktadır günlük dünya işleri için. İçinizde kırık cam parçaları batar eğer sevdiğiniz bir kabir başındaysanız. Aşağıya inince bende koşacağımda nereye diye düşünürsünüz...
30 seneye yaklaşan Eyüp Sultan ziyaretlerinde turist kafilelerini yukarıya çıkarken görür lakin zerre merak etmezdim. Arada dizilerde görür olduk Pierre Loti nam bir yer var tam tepede. İtiraf ediyorum hiç araştırmamışımda, insan bu nedir? der iki google sayfasını tıklar. Kendime göre bir hayal kurmuşum herhalde İstanbul'a gelen misyonerlerden biridir ölmüş turistlerde ziyaretine gidiyor. Ötesi yok! Çoğunluk benim kadar meraksız değildir genel kültür falan kuvvetlidir da bilmeyenler için yazayım dedim. Mezar falan hak getire. Öyle değilmiş efenim buralardan bir Pierre Lotti geçti demiş ismini koymuşlar güzelim tepeye. Neyse bana göre değil tarihe göresi; Asıl adı Louis Marie Julien Viaud Fransız asıllı yazar. Protestan bir aileden gelen Pierre Loti Fransız Deniz Kuvvetlerine girmiş ve bir sürü rütbeye kavuştuktan sonra İstanbul'a gelmiş kendi devletinin gemisiyle görevli olarak! Bizde misafir önemli ağırlamışlar, yedirmişler, içirmişler. Sonra memleketine dönünce vazifeli olarak kaldığı dönemde Osmanlı Türkiyesini çok sevdiğini belirtir bir iki kelam eklemiş kitaplarına. O saatten sonra kendisini "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi " ilan etmişiz bizden iki satır iyi bahsettiği için. Adına dernekler kurulmuş falan filan. Ayrıca bu güzelim ve muazam tepeye Pierre Loti adı verilmiş.
Ben gencim, sağlıklıyım, yürür tepeler aşarım derseniz yürümek mümkün. Lakin hayat kısa vakit yetersiz derseniz teleferikle çıkabiliyorsunuz. Manzara yine ibretlik bir taraf dünya bir taraf ahiret. Vaaauv ne manzara demek hadsizlik olur zira aşağıda fatiha bekleyen koca bir mezarlıklar şehri var.
Tepeye çıkıp Haliç'e baktığınızda tarihe mal olmuş bütün Altın Boynuz ayaklarınızın altında. Her neyse bendeniz o muhteşem manazarayı görünece bir çok insanın nutkunun tutulduğuna eminim.
Şaşkınım zira yapılan 3. Köprüye Yavuz Sultan Selim adı verildi diye kıyamet koparan insanlar var da neden bunca senedir bu tepenin adından rahatsız olan yoktur? Arkadaş biri 600 süren bir imparatorluğa padişahlık yapanlardan biri üstelik üzerinde oturduğumuz toprakların bir kısmının fethinde bulunmuş diğeri iki -üç satır yazı yazmış. Ondan da geçtim bizim şair ya da yazarlardan Fransa'yı övenlerin ismi Fransa'da böyle tepelere bayırlara verilir mi? Hani Servet-i Fünûncular, Jön Türk takımımız Fransa yer Fransız içer af buyrun Fransızca kusarlar. Misal var mıdır Fransa'da Tevfik Fikret tepesi? Ya da Ahmet Rıza sokağı? Bu ne engin vefadır bizdeki? Takıldım kaldım! Yoksa ben isme takılmam köprüleri öyle isimleriyle andığım falan da yok. 1. Köprü, 2. Köprü bir diğeri yapılsa ona da 3. köprü diyeceğim ki halkın çoğu da öyle haber spikerleri hariç.
Neyse isimden geçtim beraber gittiğim arkadaşlar biz orada çay içeceğiz dediler. Her buluştuğumuzda benim diyet hikayelerim, ayak ağrılarım bıktırdı bir kere de ben onlara uyayım dedim. Turistlerin akın akın gittiği o tepedeki çay bahçesi 4.sınıf diyebilirim. (Gideli 2 sene doldu belki elleri değmiş değiştirmişlerdir )Birisi çay aldı diğeri bende simitleri alayım dedi garsona söylediğimizde gidip kendiniz alacaksınız cevabını aldık. Gittik aldık eskimiş ve köhnemiş masalarda, eskimiş örtülerde o muazzam manzaraya karşı çaylarımız içip çeyrek simitlerimizi yedik ve dönüşe geçtik.
Bu kadar mıdır Eyüp ? derseniz ...Yok! Anlatmakla bitmez Eyüp semti bir derya. Eyüp Sultan Hazretleri bu deryanın kaptanı gibi olduğundan ben oradan başladın anlatmaya. Yoksa İstanbul'un her semti bir Anadolu şehrinden daha büyük. Ona keza tarihi ve manevi özelliklerini anlatmak benim kalemimin haddi değil.
Ez cümle; İmkanı varsa Eyüp'e bir kez gitmeden ölmemeli insan. Ölüncede gidiliyor bir ihtimal ama ihtimal.
Notcuk; Soluk olan fotoğraflar teleferiğin camından çektiklerim.
Son Notcuk; Bu arefe günü sabah namazı vakti Eyüp Sultan'daydık. Ziyaretçi akınının henüz başladığı vakit. İlk bu güzel koçların önünden başladı yolculuk. Ve mutlaka bu saatlerde de gitmelisiniz vaktiniz varsa. Pierre Loti civarının fotoğrafları evde kalmış gidince ekleyeceğim. Zira manzara bir eski model telefondan olmasına rağmen müthiş. Ama 3. Köprüde koca Osmanlı hükümdarlığının en başarılı isimlerinden birinin, ki eğer torunu Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmese zaten ne İstanbul'u ne Boğaz'ı ne köprüleri göreceğimiz Yavuz Sultan Selim'in ismini istemeyenler tez elden bu tepeninde ismine isyan etmelidir bence. Bayramınız mübarek olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder